BABAMI ÖZLEDİM
Bir babamı özledim , çocukluğumu bir de,
Her cümlemin öznesi bir babam vardı benim.
Yıllardır hep sorarım o güzel günler nerde ?
Elleri öpülesi bir babam vardı benim.
Siyah gözlük altında gözleri masmaviydi,
Sermayesi kafası , kalemi ve eliydi,
Mesaisi okulu , tatil yeri eviydi,
Hiç bitmezdi çilesi, bir babam vardı benim.
Bir memur maaşıyla beş çocuğu büyüttü,
Gölgesi üstümüzde salkım salkım söğüttü,
Söylediği , yaptığı hepimize öğüttü ;
Dürüstlük abidesi bir babam vardı benim.
Köyün hem öğretmeni, muhtarı, sıhhiyesi,
Onun elinden çıkar köylünün dilekçesi,
Şair, ressam, marangoz; çok geniş yelpazesi,
Kucaklayan herkesi, bir babam vardı benim.
Doksanbeşte Ceyhan'da, o senin son kışındı,
Sıcağı çok severdin , kemiklerin ısındı,
Son nefes İstanbul'da, tam altmışbeş yaşındı;
Artık gelmiyor sesi, bir babam vardı benim.
Söndürülmeyen bir kor için için yanarmış,
Ufak bir esintiyle dünyaları yakarmış,
Ayrılığı kor gibi yüreğimde hep varmış;
On dokuz yıl öncesi bir babam vardı benim.
Hasretim hiç bitmedi , arttı bu güne kadar,
Çok güzel bir insandın sen Mustafa Bayraktar,
Hem güzel , hem özeldir senin gibi babalar;
İncilerin incisi bir babam vardı benim.
10/01/2014 - Bursa